İnadına dans ile hayatıma kattıklarım?
Halk dansları ile 1994 senesinde İzmirde üniversiteye başladığım zaman tanıştım. Önce üniversitenin halk dansları grubunda, sonra da İzmirde bir dernekte 4 yıl kadar dans ettim. O zaman amacım sadece dans etmekti ama aslında ben bir hikâyeye başlamıştım. Hayatımın çok büyük bir kısmını dolduracak olan çok güzel bir hikâyeye… Annem en başından beri neden olduğunu anlamadığım bir şekilde bu işe karşıydı 🙂 Bu nedenle Pazar çalışmalarına evden kaçarak gidiyordum 🙂 Yani onlar uyurken spor ayakkabılarımı elime alıp sokak kapısını çok yavaşça açıp hiç ses çıkartmadan sabahın 9 unda evden resmen kaçıyordum. Ver elini İzmir Fuarı… O zamanlar çalışmalarımız orada ki pavyonlarda oluyordu 🙂 Burada ki gibi 4 saat de sürmüyordu. Sabah 10 dan akşam 6 ya kadar ha babam dans… Eve gelince de fırçayı yiyordum ama olsun ne güzel dans etmiştim işte :)) O zamanlar istediğimiz yöreyi oynamak için 1-2 sene beklerdik. Ta ki iyi olup seçilene kadar. Yani isler burada olduğu kadar kolay değildi. Ama hiç pes etmedim.
Arkadaşlarım dalga geçerdi, sen niye bu işlerle uğraşıyorsun diye. ‘’ Size ne ‘’ derdim 🙂 Yani bu hobim konusunda kimseden destek alamadım ama hiç de yılmadım… Azimle devam ettim. Annem her sene “tepinmeyi” ne zaman bırakacaksın derdi, ben de hiçbir zaman derdim.
Sonra 2000 yılında İstanbula taşındım ve yerleşir yerleşmez ilk yaptığım şeylerden biri dernek aramaya başlamak oldu. Mutlaka dansa devam etmeliydim. İnternetten araştırmaya başladım.1-2 yerin Pazar çalışmalarına gittim yok sarmadı. 3.bir yer buldum ve oraya da gittim. O gün oraya giderken nerden bilecektim ki oradakilerin bir gün benim 2.ailem olacağını…
Gittim, yarışma sonrası bir toplantı halindeler. Baktım ortam çok sıcak, dur bakalım burayı deneyelim dedim. Sene 2001, aylardan Mart… 2 ay sonra kendimi sahnede buldum 🙂 Tamam dedim yerimi buldum…
Ve simdi Kalkedon Dansa kadar uzanan güzel hikâyemiz böyle başladı. Geride kalan 12 seneye şöyle bir baktığım zaman öyle güzel kareler var ki… Bu yüzden olay hobi olmaktan çoktan çıktı ve bir yaşam biçimi oldu aslında… Hayatıma çok güzel arkadaşlar, dostlar geldi… İstanbulda yalnız yaşayan bizlere aile oldu bu ortam… Benim benden küçük kardeşim yokken kardeşlerim oldu… Kız kardeşim yokken bir sürü kız kardeşim oldu. Biz hem güzel günlerimizi hem kötü günlerimizi birlik beraberlik içinde çok güzel paylaştık.
Çok yorulduğumuz, hatta birbirimizden sıkıldığımız günler de oldu ama biraz ayrı kalsak hemen mızmızlanmaya başladık 🙂 Bunun en canlı örneği de KALKEDON DANSın kuruluşudur.
Çünkü bir süre herkes kendi yoluna gitti, başka şeylerle uğraştı vs. vs. Ama baktık olmuyor. Biz yine el ele tutuşup dans etmek istiyoruz. Biz yine gösteri heyecanı paylaşmak istiyoruz. Biz yine çok yorulmak, çok terlemek ama ortaya çok güzel bir eser çıkartmak istiyoruz. Biz yine içimize yeni arkadaşlar, dostlar, aile fertleri katmak istiyoruz. Biz yine onların eşleriyle çocuklarıyla çoğalmak ve büyümek istiyoruz. Biz yine “biz” olmak istiyoruz.
Bu nedenle olur mu olmaz mı nasıl olur vs vs derken Kalkedon Dans kuruldu. Hiç birimizin beklemediği şekilde çok kısa sürede aramıza yeni katılan arkadaşlarla hemen emeklemeye ve hatta yürümeye başladı. 1 ay sonra da gücümüzü ortaya koyup yine eski heyecanımızı sahnede paylaşacağız. Bunun için hepimiz çok heyecanlıyız ve eminim birçok arkadaşım gün sayıyor.
Gösteri günü yaklaşıyor ve çalışmalar her alanda hummalı bir şekilde sürüyor. Özellikle kostüm konusunda ortaya çıkan şeyleri hayranlıkla izliyorum. Hayatımda tanıdığım en yaratıcı insanlar çok şükür ki bu dernekte toplanmış 🙂 Veya her zaman dediğimiz gibi tüm deliler birbirini bulmuş işte… Bu iş gerçekten deli işi çünkü…
Aradan 19 yıl geçmiş olmasına rağmen annem hala istikrarlı bir şekilde halk danslarını ne zaman bırakacağımı soruyor 🙂 Ben de aynı istikrarla “ölene kadar dans” diyorum :))
Bana manevi anlamda kattıklarını gördükten sonra nasıl bırakabilirim ki ve neden bırakayım… Çünkü Kalkedon Dans benim hikâyemin çok önemli ve çok güzel bir parçası…
Bu hikaye burada bitmez, daha uzun uzun seneler devam edecek ve hayalim gerçek olursa benim kızım ve hepimizin çocukları da burada dans edecek.:)))
Bu yazıdan çıkacak sonuç annenizi her zaman dinlemeyiniz.:))
Sevgilerimle,
Seda Şen